Arabuluculuk, “Zorunlu Arabuluculuk” ve “İhtiyari Arabuluculuk” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

Zorunlu Arabuluculuk: Bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar açısından dava şartıdır. Yani, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. Ticari davalar ve iş davalarına konu olan bazı talepler (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, maaşlar vb.) zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır.

Tüketici Uyuşmazlıkları: Tüketicilerle iş yapan firmalar arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Tüketici mahkemelerinde görülen davalarda, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak gerekmektedir.

İş Hukuku Davaları: Türkiye’de, İş Kazası ve Meslek hastalığı nedeniyle doğan işçi alacakları dışındaki tüm işçi alacaklarında Zorunlu Arabuluculuk yoluna başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Şu hâlde, işe iade davası, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacakları gibi tüm konularda zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılması gerekmektedir.

Ticaret Hukuku Davaları: Ticaret hukuku alanındaki bazı dava türleri de arabuluculuk zorunluluğuna tabidir. Özellikle ticari davalarda arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılamaz.

Gayrimenkul Hukuku Davaları: Bazı gayrimenkul hukuku davaları, arabuluculuk zorunluluğuna tabidir. Bu tür davalar arasında kat mülkiyeti uyuşmazlıkları, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar gibi konular bulunur.

Yukarıda sıralanan dava türleri, Türk hukuk sisteminde zorunlu arabuluculuk kapsamına girmektedir. Bu davalarda arabuluculuk süreci tamamlanmadan mahkemeye dava açma hakkı tanınmamaktadır. Ancak belirli istisnalar ve özel durumlar dışında, arabuluculuk süreci zorunlu olarak uygulanmalıdır.

İhtiyari Arabuluculuk: İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.

Arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını daha hızlı ve düşük maliyetli bir şekilde çözmelerine yardımcı olan etkili bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak aşağıda belirtilen konularda arabuluculuk süreci uygulanamaz ve mahkemeye başvurmak gerekebilir.

 Arabuluculuğun Uygulanamayacağı Hukuki Alanlar;

Ceza Davaları: Ceza suçlarına ilişkin davalarda arabuluculuk uygulanmaz. Ceza davaları, kamu tarafından yürütülen bir kovuşturma sürecine tabidir ve mahkemeler tarafından çözümlenir.

Nüfus Davaları: Nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi gibi nüfus hukuku davalarında arabuluculuk uygulanmaz.

Çocuk Hakları ve Aile İçi Şiddet Davaları: Çocuk velayeti, aile içi şiddet iddiaları gibi konularda arabuluculuk uygulanmaz. Bu tür davalar, mahkemelerde ele alınır.

İdari Davalar: İdari yargının yetki alanına giren tam yargı davaları ve iptal davaları gibi idari davalar, arabuluculuk sürecine tabi tutulmaz.

Vergi Hukuku Davaları: Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar, vergi mahkemeleri tarafından çözümlenir ve arabuluculuk uygulanmaz.